NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
285 - (669) حدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة
وزهير بن حرب.
قالا: حدثنا
يزيد بن
هارون. أخبرنا
محمد بن مطرف
عن زيد ابن
أسلم، عن عطاء
بن يسار، عن
أبي هريرة، عن
النبي صلى الله
عليه وسلم:
"من
غدا إلى
المسجد أو
راح. أعد الله
له في الجنة
نزلا. كلما
غدا أو راح".
[ش
(نزلا) النزل
ما يهيأ للضيف
عند قدومه].
{285}
Bize Ebu Bekir b. Ebi
Şeybe ile Züheyr b. Harb rivayet ettiler. Dedilerki: Bize Yezîd b. Hârûn
rivayet etti. (Dediki): Biae Muhammed b. Mutarrif, Zeyd b. Eslem'den, o da Atâ'
b. Yesâr'dan, o da Ebu Hureyre'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den
naklen haber verdi. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ye Sellem):
«Her kim sabahleyin
yahut akşamleyin mescide giderse; her akşam, sabah gittikçe Allah, ona cennette
bir misafir ikramı hazırlar.» buyurmuşlar.
İzah:
Bu hadîsi Buharî «Ezan»
bahsinde tahrîc etmişdir.
Ulemâ «Gadâ» ve «Râha»
kelimelerinin mânası üzerinde ihtilâf etmişlerdir. Bu ihtilâflardan
anlaşıldığına göre sabahdan, güneşin zevaline kadar olan yürüyüşe araplar
«Guduv»; güneşin zevalinden, gecenin evveline kadar devam eden yürüyüşe de
«Ravâh» derler. Bu iki kelime «Gidip geldi» mânâsında da kullanılırlar. Burada
onlardan murâd muayyen olan iki vakit yani akşamla sabah değil bütün namazlara
devamdır.
«Nüzul» gelecek
misafire yapılan hazırlık ve onu ağırlamak için hazırlamak için hazırlanan
eşyadır.